5 Mayıs 2021 Çarşamba
1 Şubat 2021 Pazartesi
2020-2021 EĞİTİM-ÖĞREİTİM YILI 10.TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI DERSİ
ŞİİR ÜNİTESİ TARAMA TESTİ
1. Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar
zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılan ilk
Türkçe sözlüktür. Eser yalnızca bir sözlük olmayıp Türkçenin
XI. yüzyıldaki dil özelliklerini belirten, ses ve yapı bilgisine
ışık tutan bir gramer kitabı; kişi, boy ve yer adları kaynağı;
Türk tarihine, coğrafyasına, mitolojisine, folklor ve halk
edebiyatına dair zengin bilgiler içeren, aynı zamanda
dönemin tıbbı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren
ansiklopedik bir eser niteliği taşımaktadır.
Bu parçada sözü edilen eserin adı ve yazarı aşağıdakilerin
hangisinde doğru verilmiştir?
A) Divan-ı Hikmet - Ahmet Yesevi
B) Kutadgu Bilig - Yusuf Has Hacip
C) Muhakemetü’l-Lugateyn - Ali Şir Nevai
D) Atabetü’l Hakayık - Edip Ahmet Yükneki
E) Divanu Lugati’t-Türk - Kaşgarlı Mahmut
Deli gönül bizim ele gidersen
Selam söyle eller bana küsmesin
Yol ırak viran bağa varırsan
Gülü solmuş bağlar bana küsmesin
2. Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisine örnek vardır?
A) Teşbih (Benzetme) B) Teşhis (Kişileştirme)
C) Tezat (Zıtlık) D) Telmih (Hatırlatma)
E) Tenasüp (Uygunluk)
Yene bir kereglig sözüm bar sana,
Ayayın men anı, kulak tut mana;
Söz oldur: Tekebbürni baştan salıp
Tevâzu’nı berk tut, yapuş ked ana.
Günümüz Türkçesiyle
(Yine bir gerekli sözüm var sana,
Söyleyeyim ben onu, kulak ver bana;
Söz şudur: Kendini beğenmişliği baştan atıp
tevazuyu sıkı tut, ona iyice sarıl.)
3. Atabetü’l Hakayık’tan alınmış bu dörtlükte işlenen tema
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alçak gönüllülük B) Kibir C) Ayrılık
D) Allah aşkı E) Hayatın geçiciliği
4. Yüce dağ yeşil çimen yol olsa
Acem bahçeleri gonca gül olsa
Saçı sırma gül dudağı bal olsa
Gönül istemezse dile daş gelir.
Bu dörtlükte altı çizili söz gruplarında görülen edebî
sanat aşağıdakilerden hangisinde doğru açıklanmıştır?
A) Anlamca birbiriyle ilgili kelimeler bir arada kullanılmıştır.
B) İnsan dışındaki bir varlığa, insana ait bir özellik verilmiştir.
C) Aynı varlığa ait birbirine zıt kavramlar bir arada kullanılmıştır.
D) Bir olayın gerçek sebebi farklı ve güzel bir nedene bağlanmıştır.
E) Birbiriyle ilgili iki şeyden zayıf olan kuvvetli olana benzetilmiştir.
I II
İki dilber gördüm güller içinde Gurbette ömrüm geçecek
İkisi de nazlı cana uygundur Bir daracık yerim de yok
İsmini gizlerim diller içinde Oturup derdim dökecek
Biri nazlı kuğu biri toygundur Bir münasip yârim de yok
5.Aşağıdakilerden hangisi bu dörtlüklerin ortak özelliği değildir?
A) Uyak ve redif kullanılması
B) Hece ölçüsüyle söylenmesi
C) Çapraz kafiyeyle düzenlenmesi
D) Halk şiiri geleneğiyle söylenmesi
E) Sanatlı, ağır bir dilin tercih edilmesi
6. Kerem der ki dağ üstüne dağ olmaz
Ah çekenin yüreğinde yağ olmaz
Elin kızı gelip sana yâr olmaz
Varıp kapısına kul olmayınca
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ölçüsü hecedir.
B) Birimi dörtlüktür.
C) Redif kullanılmıştır.
D) Tam uyak kullanılmıştır.
E) Uyak düzeni aaab şeklindedir.
7. Dile yâr
Gör bir âfet dile yâr
Ben sana vurulmuşum
Ne istersen dile yâr
Öldür beni yaşatma
Verme beni dile yâr
Bu mâninin konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aşk B) Ölüm C) Ayrılık D) Buluşma E) Gurbet
8. Ok atılır kal’asından
Hak saklasın belâsından
Köroğlu’nun nârasından
Her yan gümbür gümbürlenir.
Bu parça aşağıdaki nazım biçimlerinin hangisinden alınmıştır?
A) Koşma B) Semai C) Türkü D) Mâni E) Varsağı
9. Orijinal metin Günümüz Türkçesiyle
Bilig birle âlim yokar yokladı Âlim, bilgi ile yükseldi,
Biligsizlik erni çökerdi kodı Bilgisizlik insanı aşağı düşürdü.
Bilig yind usanma bil ol hak resul Bilgiyi ara, usanma; bil ki o hak Resul
Bilig Çin’de erse siz arkang tidi İlim, Çin’de bile olsa arayınız. dedi
Atabetü’l Hakayık’tan alınan bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Hece ölçüsüyle yazılmıştır. B) İslami ögelerden izler vardır.
C) Bilginin önemi vurgulanmıştır. D) Uyak düzeni aaab'dir
E) Dörtlük nazım birimi kullanılmıştır.
10. Al giydim alsın diye
Mor giydim sarsın diye
İsteyene varmadım
Sevdiğim alsın diye
Bu dörtlüğün nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türkü B) Mâni C) Koşma D) Semai E) Varsağı
11. Aşağıdaki tanımların hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Söz, söyleyiş, üslup anlamına gelen “deyiş”, halk
edebiyatında türkü, destan, nefes, tekerleme, koşma
gibi hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerin genel adıdır.
B) Mazmun, daha çok, bir nesnenin veya bir hâlin kendisini
söylemek yerine mevcut özelliklerinden biri veya birkaçının
dolaylı bir şekilde ifade edilmesidir.
C) Cinas, edebiyat terimi olarak anlamları aynı, yazılış ve
okunuşları farklı olan kelimelerin bir arada
kullanılmasıyla yapılan söz sanatını ifade eder.
D) “Hikmet”, Ahmet Yesevi’nin İslamiyet’in esaslarını, tasavvufun
inceliklerini hece ölçüsü ve sade bir dil kullanarak
kaleme aldığı şiirlerdir.
E) Destan, toplum hayatında meydana gelen olaylar üzerine
hece ölçüsü ve koşma tarzında söylenen âşık edebiyatının
bir nazım şeklidir.
12. Aşağıdakilerden hangisi yay ayraç içinde verilen nazım
biçiminde yazılmamıştır?
A) Yürü behey Bulgar dağı B) Ben güzelim diye böyle
Senden yüce dağ olma mı Kurulma nazlım kurulma
Sen yaylanın güzelisin Evveli coşkun akıp da
Yanağına ağ olma mı Durulma nazlım durulma
(Varsağı) (Koşma)
C) Yine geldi yaz ayları D) Çarşamba’yı sel aldı
Göçeceğim şimden gerü Bir yâr sevdim el aldı
Yaz yağmuru sulu olur Keşke sevmez olaydım
Coşar, çağlar şimden gerü Elim koynumda kaldı
(Semai) (Türkü)
E) Karaca
Aldım aşkın tüfeğin
Vurdum birkaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim
Kaşı gözü karaca (Mâni)
13. Aşağıdaki dizelerin hangisinde teşhis (kişileştirme) söz konusudur?
A) Bîmâr-ı derd-i aşk kabûl eylemez ilâç
(Aşk derdinin hastası ilaç kabul etmez.)
B) İnsân-ı kâmil olmağa sa’y eyle âdem ol
(Olgun insan olmaya çalış, adam ol.)
C) Meftûhdur erbâb-ı dile bâb-ı mahabbet
(Sevgi kapısı gönül ehline açıktır.)
D) Çıkmadun ey mâh-ı tâbân bekledük akşama dek
(Ey sevgili, bekledik akşama dek çıkmadın.)
E) Taklîd-i zâğ kebk-i hırâmânı güldürür
(Karganın taklidi, güzel salınışlı kekliği güldürür.)
14. Kaçup sahrâlara kurtuldu Mecnûn hâne kaydından
(Mecnun çöllere kaçıp ev derdinden kurtuldu.)
Bu mısradaki edebî sanatın işlevi aşağıdakilerin hangisinde doğru açıklanmıştır?
A) Cansız bir varlığa insan özelliği verilmiştir.
B) Bilinen bir olay, bir kahraman hatırlatılmıştır.
C) Aralarında ilgi bulunan sözler, bir arada kullanılmıştır.
D) Bir incelik için bilinen bir durum, bilmezlikten gelinmiştir.
E) Bir varlık, geçici olarak başka bir varlığın özelliğini almıştır.
15. Sînemde yanar nâr-ı tecellâdır bu
Tekrîm olınan âdem-i mânâdır bu
Fethinde Felâtun-ı hıred âcizdir
Dil nâmına bir nükte-i garrâdır bu
(Sinemde yanan tecelli ateşidir bu. Saygı gösterilen mana
insanıdır bu. Eflatun’u anlayıp açıklamakta akıl acizdir.
Gönül namına bir güzel nüktedir bu.)
Bu parça aşağıdaki nazım biçimlerinin hangisinden alınmıştır?
A) Rubai B) Muhammes C) Şarkı D) Murabba E) Kıta
16. Aşağıdakilerden hangisi bir gazelin matla (ilk) beytidir?
A) Var ise bir hünerün arz ile isbât eyle
Olamaz mahz-ı mübâhat bu da’vaya delil
B) Mihrin görür kemâlde her gün zevâlini
Âkil felekde câh ille mağrur olur mu hiç
C) Hâlimi arz et sabâ dildâre Allah aşkına
Sûziş-i dilden haber ver yâre Allah aşkına
D) Kâkül-i ham-der-ham-ı dildârı etdin târmâr
Eyledin uşşâkı der-zencîr-i sevdâ ey sabâ
E) Göz yum cihandan aç gözünü kendü hâlüne
Sen göz yumub açınca bu dünyâ gelür gider
17. Ben cihân-ârâ şehenşâh-ı cihân-ı ma’niyem
Sözlerün de pâdişâh-ı kâmrânîdür sözüm
(Ben mana âleminin cihanı süsleyen yüce sultanıyım.
Sözüm de bütün sözlerin bahtiyar sultanıdır.
Yukarıdaki beyit bir kasidenin hangi bölümünden alınmıştır?
A) Girizgâh B) Methiye C) Tegazzül D) Fahriye E) Dua
18. 1526 yılında İstanbul’da doğdu. Bir müezzinin oğluydu.
Çocukluğunda saraç çıraklığı yaptı. İçindeki öğrenme aşkı
ile medreselerde okudu. Büyük bir şair oldu. Padişahların
sarayına girmekle beraber, bir halk çocuğu olduğunu unutmadı.
Padişahların otoritesi ve göz kamaştırıcı makamı onu
hiçbir zaman ezmedi. O, sade ve basit bir insanın da mutlu
olabileceği ve insanlığa hizmet edebileceğine inandı. Bir
yan-dan ordu ve hükümdarların savaşlarını tantanalı
şiirlerle dile getirirken öte yandan çok ince aşk şiirleri
kaleme aldı. 1600 yılında dünyaya gözlerini kapadı.
Divan’ında yer alan Kanuni Mersiyesi onun en tanınmış
şiirlerinden biridir.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Baki B) Fuzuli C) Nedim D) Nefi E) Şeyhî
19. Arap ve Fars edebiyatlarında görülmeyen bu nazım
biçimi, divan şiirinde halk edebiyatından gelen bir tesirle
doğmuş-tur. Bent sayısı üç ile beş arasında değişir.
“miyan” veya “miyanhane” ile “nakarat” bölümlerinden
oluşur. Naili, Nedim, Şeyh Galip ve Enderunlu Vasıf bu
türün önemli temsilcileridir.
Bu parçada sözü edilen divan edebiyatı nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rubai B) Tuyuğ C) Şarkı D) Murabba E) Terbi
20.(I) Divan şiirinde gazelin çıkış noktası olan ilk iki mısrasıyla
sonraki bütün kafiyeleri belirleyen beyit “doğuş yeri”
anlamında “matla” adını alır. (II) Gazelde “yek avaz”,
matla beytini takip eden ve ondan daha güzel olmasına
çalışılan beytin adıdır. (III) Öte yandan gazelin en güzel
beyti, “şah beyit” veya “beytül gazel” diye ayrı bir isimle
değerlendirilir. (IV) Gazelin sona erdiği beyte “kesim yeri”
anlamında “makta” adı verilmiştir. (V) Bütün beyitlerinde
aynı konunun işlendiği gazellere ise “yek-ahenk” adı
verilir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
21. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) “Rubai” ve “kıt’a”da olduğu gibi “tuyuğ”da da mahlas kullanılmaz.
B) Yunus Emre, aruzla yazılmış şiirleri olmakla birlikte bir divan şairi değildir.
C) Beyitlerle kurulan “terciibent”te vasıta beyti, bentten bende değişiklik gösterir.
D) Dinî temaları işleyen ilahiler, divan şiirindeki tevhit ve münacatlara benzetilebilir.
E) İki beyitten başlamak şartıyla binlerce beyte varabilen mesnevide belirli bir beyit sınırlaması yoktur.
22. Gençlerin elinde geleceği kurmak için cennet kadar güzel bir vatan var.
Bu cümledeki altı çizili benzetmenin türü aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) Tam teşbih B) Teşbihibeliğ D) Açık istiare
E) Kapalı istiare C) Temsili istiare
23. Sagu Atatürk’e Ağıt
Alp Er Tunga öldi mü? Ağlayalım Atatürk’e
Isız ajun kaldı mu? Bütün dünya kan ağladı
Ödlek öçin aldı mu? Başbuğ olmuştu mülke
Emdi yürek yırtılur Geldi ecel can ağladı
(ısız: kötü, ajun: dünya, ödlek: felek, emdi: şimdi)
Aşağıdakilerin hangisi verilen dörtlüklerin ortak özelliği olamaz?
A) Ek hâlinde redif vardır. B) Yarım uyak kullanılmıştır.
C) Uyak düzeni aaab'dir. D) Kişileştirme sanatına vardır.
E) Ölen önemli kişilerin ardından söylenmiştir.
24.
I Işkıng kıldı şeydâ mini cümle âlem bildi mini
Kaygum sin sin tüni küni minge sin ok kirek sin
Ahmet Yesevi
(ışk: aşk, şeydâ: deli, min: ben, sin: sen, ok: hep
tün: gece - kün: gündüz)
II Işkun aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanaram düni güni bana seni gerek seni
Yunus Emre
Aşağıdakilerin hangisi yukarıda numaralanmış parçaların ortak özelliğidir?
A) Nazım biçimi ilahidir. B) Tema din ve tasavvuftur.
C) Aruz ölçüsüyle yazılmıştır. D) Nazım birimi benttir.
E) Yabancı sözcüklere yer verilmemiştir.
25.Mesneviyle ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Uyak düzeni aa, ba, ca... biçimindedir.
B) Beyit sayısı, konunun işlenişine göre belirlenir.
C) Daha çok, aruz vezninin kısa kalıplarıyla yazılır.
D) Arap ve Türk edebiyatına İranlılardan geçmiştir.
E) Öyküleme gerektiren konular, bu türde işlenmiştir.
26.Aşağıdakilerden hangisi mesnevi ve kasidede ortaktır?
A) Uyak düzeni
B) Beyit sayısı
C) İşlenen konu
D) Nazım birimi
E) Fars edebiyatında ortaya çıkmaları
Tam bir kaside çeşitli bölümlerden oluşur. Bunlardan biri,
---------- bölümüdür.
27.Yukarıda verilen bilgiye göre boş bırakılan yere
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) doğa güzelliklerinden söz eden nesib ya da teşbib
B) asıl konuya girişi sağlamak için yazılan girizgah
C) kasidenin sunulduğu kişinin övüldüğü methiye
D) şairin kendisini övdüğü dizelerden oluşan fahriye
E) şairin adının da geçtiği tegazzül
I. Grup II. Grup
I. Yek-avaz Kaside
II. Ziyade Mesnevi
III. Tapşırma Müstezat
IV. Başlık Gazel
V. Fahriye
Yukarıda I. grupta verilen kavramlardan hangisi, II. gruptaki nazım şekillerinden biriyle ilişkilendirilemez?
A)I . B) II . C ) III. D) IV. E) V.
28. I. Dil gamla dahi dest ü giribandan usanmaz
Bir yar içün ağyar ile gavgadan usandık
II. Nabi ile ol afeti n ahvalini naklet
Efsane-i mecnun ile Leyla'dan usandık
III. Bir devlet içün çerha temennadan usandık
Bir vasl içün ağ yara müdaradan usandık
Yukarıda, Nabi'ye bir gazelin üç beyti sırası değiştirilerek
verilmiştir . Bu beyitlerin doğru sıralanışı nasıl olmalıdır?
A) I -III - II B) II -I -III C) II-IIII-I
D) III-II-I E) III-I-II
I .
Ferman-ı aşka can iledür inkiyadumuz
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadumuz
II .
Ruhsati'm eyledim senin de methin
AI yanaktan bir buse ver himmetin
Ahiri dünyaya değer gözlerin
Yüz bin sarraf gelse bilmez kıymetin
29.Yukarıdaki şiirlerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) ilki gazelden, ikincisi koşmadan alınmıştır.
B) ilk şiir, ikinciye göre daha ağır ve sanatlıdır.
C) ikisi de alındığı şiirin ilk birimidir.
D) ikisinde benzer temalar ele alınmıştır.
E) ikisinde de redif ve uyak kullanılmıştır.
Sen akşamlar kadar büyülü sıcak
Rüyalarım kadar sade, güzeldin
Baş başa uzandık günlerce ıslak
Çimenlerinde yaz bahçelerinin
30.Bu dörtlükteki uyak türü, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cinaslı uyak B) Zengin uyak C) Yarım uyak
D) Tam uyak E) Redifli uyak
31. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, “yarım uyak” vardır?
A) Aldım aşkın tüfeğin,
Vurdum birkaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim,
Kaşı gözü karaca
B) Değişti günler, değişti devran
Ne olur uyan, haydi artık uyan
C) Şimdi yaşlı gözler bir pınar gibi
Yaslı gönüllere dünya dar gibi
D) Gökyüzünde turnam bölüktür bölük
Ayrılık elinden ciğerim delik
E) Düşmanın sitemi yürekler ezer
İnsan bu kahr ile canından bezer
32. Açma zülüflerin yâr yele karşı
Senin zülfün benim telim değil mi
Bülbül figan eder bir güle karşı
O yâr benim gülüm değil mi
Yukarıdaki dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Redif kullanılmıştır.
B) Tam kafiye vardır.
C) Konusuna göre lirik şiire örnektir.
D) Kafiye örgüsü “çapraz kafiye”dir.
E) 11’li hece ölçüsü ile yazılmıştır.
HİKAYE ÜNİTESİ TARAMA TESTİ
1. (I) Türk edebiyatının destan geleneğinden halk
hikâyeciliğine geçiş dönemi eseri olan Dede Korkut
Hikâyeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan
yörelerindeki yerleşme, yurt kurma ve akınlarını konu alır.
(II) Kitabın asıl adı “Kitâb-ı Dedem Korkud alâ Lisân-ı Tâife-i
Oğuzân”dır. (III) Dede Korkut, Oğuz boylarının
destanlaşmış hikâyelerini derli toplu bir biçimde aktaran
bir anlatıcıdır. (IV) Ağır ve sanatlı bir dili olan Dede Korkut
Hikâyeleri’nin tamamı düzyazı biçimindedir. (V) Dede
Korkut’un anlattığı bu hikâyeler, ancak XV. yüzyılda yazıya
geçirilebilmiştir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi
yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
2. Hikâyeler,----- - - - - - - - - bakımından romandan ayrılır.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilemez?
A) temel ögenin kişi olması
B) mekân sayısı ve çeşitliliği
C) olağanüstü olayları anlatması
D) az sayıda karaktere yer vermesi
E) yalın bir olay örgüsüne sahip olması
3. I. Halk hikâyelerinin bir anlatıcısı varken mesnevilerin yoktur.
II. Halk hikâyeleri nazım-nesir, mesneviler ise sadece nazım hâlindedir.
III. Halk hikâyeleri ile mesnevilerde kullanılan dil, göndergesel işlevdedir.
IV. Halk hikâyeleri yazılı, mesneviler ise sözlü edebiyat geleneği ürünlerindendir.
V. Halk hikâyelerindeki fasıl, döşeme, olay, dua gibi bölümler mesnevilerde bulunmaz.
Halk hikâyeleri ve mesnevilerle ilgili yukarıda numaralanmış yargılardan hangileri yanlıştır?
A) I ve II. B) I ve III. C) II ve III. D) III ve IV. E) IV ve V.
4. Aşağıdakilerden hangisi Millî Edebiyat hikâyelerinin özelliklerinden biri değildir?
A) Hikâyelerde konular, Anadolu ve millî tarihten alınmıştır.
B) Bu dönem hikâyelerinde realizm akımının etkisi görülür.
C) Arapça ve Farsça tamlamalar sıklıkla kullanılmıştır.
D) Olaylar, çoğu zaman İstanbul dışındaki mekânlarda geçer.
E) Bu dönem hikâyeleri, şahıs kadrosu bakımından zengindir.
5. Türklerin çok köklü ve sağlam bir anlatı geleneği vardır.
Bu nedenle anlatılar, sağlam bir biçimsel kurguya ve
özgün bir içeriğe sahiptir. Eserlerdeki tip ve karakter
zenginliği ile olay çeşitliliği, anlatıların dinamizmini
yansıtan önemli unsurlardır. Anlatıların diline gelince dil,
gür ve duru bir kaynak suyu gibidir. Dede Korkut
anlatılarının özellikle öyküleme tekniği bakımından
dünya edebiyatına bugün bile örnek teşkil edecek
nitelikte olması boşuna değildir.
Bu parçada Türklerin anlatı geleneği ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Olaylarının çeşitliliğine
B) Güçlü öyküleme tekniğine
C) Tip ve karakter zenginliğine
D) Eski bir geleneğe sahip olduğuna
E) Dünya edebiyatındaki benzer örneklerine
6. Divan şiirinde olay ağırlıklı konuların işlendiği bir türdür.
Hikâye ve romanın divan edebiyatındaki karşılığıdır. Divan
şiirinin en uzun nazım biçimidir. Aruzun kısa kalıplarıyla
yazılır. Beyitler arasında anlam bütünlüğü vardır.
Bu parçada sözü edilen tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Masal B) Efsane C) Destan
D) Mesnevi E) Halk hikâyesi
7. Tanzimat Dönemi sanatçılarından ----, Türk
hikâyeciliğinin gelişiminde adı geçen önemli bir isimdir.
“Kıssadan Hisse” ve özellikle “Letâif-i Rivâyât” serisiyle
hikâye türünün yaygınlık kazanmasında mühim bir rol
oynamıştır. Ancak Türk hikâyeciliği için asıl önemli adım,
yine aynı dönemde yetişen ---- adlı sanatçıdan gelir.
Sanatçı, “Küçük Şeyler” adını taşıyan hikâye kitabıyla
öyküye modern bir yapı kazandırarak hikâyeyi Batılı
örneklerine yaklaştırır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki isimlerden
hangileri sırasıyla getirilmelidir?
A) Şinasi - Ahmet Vefik Paşa
B) Muallim Naci - Namık Kemal
C) Abdülhak Hamit Tarhan - Ziya Paşa
D) Ahmet Mithat Efendi - Sami Paşazade Sezai
E) Ahmet Mithat Efendi - Recaizade Mahmut Ekrem
8. Aşağıdakilerden hangisi Türk edebiyatının bilinen ilk mesnevisidir?
A) Harname B) Kutadgu Bilig
C) Mantıku’t-Tayr D) Mevlid (Vesiletü’n-Necat)
E) Risaletü’n-Nushiyye
9. - Ağlama be ! Ağlama be!
Eskici başka söz bulamamıştır. Bunu işiten çocuk hıçkıra
hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır. Bir daha Türkçe
konuşacak adam bulamayacağına ağlamaktadır.
- Ağlama diyorum sana! Ağlama.
Bunları derken onun da katı, nasırlanmış yüreği
yumuşamış, şişmişti. Önüne geçmeye çalıştı ama
yapamadı, kendisini tutamadı; gözlerinin dolduğunu ve
sakallarından kayan yaşların - Arabistan sıcağıyla yanan
kızgın göğsünebir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici,
döküldüğünü duydu.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Diyaloğa yer verilmiştir.
B) Devrik cümle kullanılmıştır.
C) Tartışmacı anlatım tercih edilmiştir.
D) İlahi bakış açısıyla kaleme alınmıştır.
E) Sözcüklerde mecaz ve yan anlam ön planda tutulmuştur.
10. Bay Büre Bey hemen soylu Oğuz beylerini çağırdı, konukladı. Oğlunun yaptıklarını anlattı. Bütün beyler alkışladılar. Sonra Dedem Korkut geldi, oğlana ad kodu. Görelim ne dedi?
Ünüm anla, sözüm dinle Bay Büre Bey,
Yüce Tanrı sana bir oğul vermiş, bağışlasın!
Ağır sancak götürdüğünde müslümanlar arkası olsun!
Karşı yatan karlı dağlar aşar olsa,
Ulu Tanrı senin oğluna aşıt versin!
Kalabalık kâfire girdiğinde!
Ulu Tanrı senin oğluna fırsat versin!
Sen oğlunu Bamsam diye okşarsın,
Bunun adı Bozaygırlı Bamsı Beyrek olsun,
Adını ben verdim, yaşını Allah versin!
Soylu Oğuz beyleri el kaldırdılar, dua ettiler. Bu ad, bu yiğide kutlu olsun, dediler.
Bu metnin üslup özellikleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Millî özellikler bulunmadığından evrenseldir.
B) Konuşma diliyle oluşturulduğundan doğaldır.
C) Kişisel düşüncelere yer verildiğinden özneldir.
D) Telaffuzu kolay sözler kullanıldığından akıcıdır.
E) Gereksiz ifadelere yer verilmediğinden durudur.
11. - Hayır. Ben de beraber cenge çıkacağım.
- Çok ihtiyarsın baba.
- Fakat kalbim kuvvetlidir.
- Rahat et! Bizi seyret!
- Kırk senedir dövüşe hasretim.
Oğlu:
- Vurulursun! Vatana hasret gidersin!
Kara Memiş, o vakit, birdenbire gençleşmiş bir kaplan gibi
doğruldu. Duramıyordu. Kalkan, kılıç istedi.
- Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan, al bayrağın
dalgalandığı yer değil midir, dedi.
Bu parça aşağıdaki metin türlerinden hangisinden alınmış
olabilir?
A) Biyografi B) Destan C) Hikâye D) Mesnevi E) Masal
12. Bu ne hâldur sana zulmet içinde
Niçe uyuyasın gaflet içinde
Kişi kim Hak yolından taşra dura
Dutup boynına kendü zencîr ura
Ömür geçdi dirigâ giç uyandum
Bu dünyâ bana bâkî kala sandum
Ömür geçdi dahı uyanmagın yok
Kin ü gaybet suyına kanmagun yok
Risaletü’n-Nushiyye adlı mesneviden alınan bu dizeler
için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Nazım birimi beyittir.
B) Bir konu bütünlüğü vardır.
C) Uyak ve redifler kullanılmıştır.
D) Dizeler kendi arasında kafiyelidir.
E) Hecenin kısa bir kalıbıyla yazılmıştır.
13. Kan-Turalı aydur:
- Bu dünyayı erenler (yiğitler) akıl ile bulmuşlardır. Bunun
önünden sıçrayayım, ne hünerim var ise göstereyim, didi.
Adı görklü (güzel) Muhammed’e salavat getürdi, boğanın
öninden savuldı. Boğa boynuzı üzerine dikildi. Kuyruğından
üç kere küterip (kaldırıp) yire çaldı. Sünükleri
(kemikleri) hurd oldı (un ufak oldu). Bastı, boğazladı, bıçak
çıkarup derisin yüzdi. Eti meydanda koyup derisini tekürün
önine getürüp aydur: »
- Tan ile kızunı mana viresin, didi.
Dede Korkut Hikâyeleri’nden alınan bu metnin teması
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kahramanlık B) Yalnızlık C) Özlem D) Hüzün E) Aşk
14. (I) Risaletü’n-Nushiyye, Yunus Emre’nin mesnevi tarzında
kaleme aldığı bir eseridir. (II) Yunus Emre, bu eserinde insanın
nefis mücadelesini, tasavvuf ahlakını, insanın yaratılış sırrını
anlatmaktadır. (III) O, bu temaları ele alırken Anadolu
Türklüğünün XIII. yüzyılda yaşam biçiminden aldığı olay ve
motifleri kullanmıştır. (IV) Eserde dönemin edebî dili olan
Farsçanın etkisi açıkça görülür. (V) Risaletü’n-Nushiyye, XIII. ve
XIV. yüzyıl Türk mesnevi edebiyatının en güzel örneklerindendir.
Yukarıdaki metinde numaralanmış cümlelerden hangisinde bir
bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
15. - Ey güzel sen hangi bahçenin sümbülüsün, dedikte kız:
- Babam Isfahan şahının sabık hazinedarı Keşiş’tir. Kerem
eyle... Görmesin... Beni salıver gideyim, dedi. Yalvardı.
Delikanlı, genç güzel kıza şöyle hitap etti:
- Seni bırakırım amma bir şartım var. Benim adım Kerem
senin de Aslı olacak ve bundan böyle birbirimizi bu isimle
çağıracağız.
Bunun üzerine güzel Keşiş kızı, Kerem’in ateş ve aşk dolu
gözlerine bakarak tekrarladı:
- Peki, kabul ediyorum. Bundan sonra benim adım Aslı,
senin ise Kerem olsun.
Böylece kendi kendilerine isimlerini koydular. Bu zaman
içinde genç kızın gönlü de alev alev yanmaya başlamıştı.
Gayriihtiyari, dudaklarından şu beyitler döküldü:
Aldı Aslı
Ne gezersin melül bu yerde?
Aman Kerem beni rüsvay eyleme
Beni sana kısmet etmiş Yaradan,
Aman Kerem beni rüsvay eyleme
Aldı Kerem
Keşiş bahçesinde bir güzel gördüm,
Aklımı başımdan aldı ne çâre?
Taramış zülfünü, dökmüş yüzüne,
Serimi sevdâya saldı ne çâre?
Kerem ile Aslı isimli halk hikâyesinden alınmış bu parçanın
anlatım tutumuyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Gerçekleşmesi mümkün bir olay söz konusudur.
B) Anlatım sadedir ve III. kişi ağzından yapılmıştır.
C) Kerem ile Aslı’nın birbiriyle karşılaşması anlatılmıştır.
D) Kurmaca bir metin olduğundan dil şiirsel işlevde
kullanılmıştır.
E) Olay kısmı nazım, duyguların yoğun olduğu kısım ise
nesir şeklindedir.
16. Padişah beyaz tülbent sarılı, çifte tuğlu yusufiyesini yine
çok öne eğmişti. Kaşları hiç görünmüyordu, yüzü her vakitkinden
daha ziyade sertti. İnce murassa direkler
üstünde kurulmuş donuk zümrütten bir kubbeyi andıran
loş sükûnunu:
- “Kızılelma” neresi? İçinizde bilen var mı? suali bozdu.
- ?
Kimse cevap veremedi. Herkes önüne bakıyordu. Padişah:
- Bunu sormak için sizi çağırdım, dedi. Otağımızın etrafında
daima bu narayı işitiriz. İşte bakınız. Yine “Kızılelma’ya,
Kızılelma’ya...” diye bağrışıyorlar... Burası neresidir?
Binlerce defa ismini işittiğim bu memleketin neresi
olduğunu öğrenmek isterim.
Tamışvar fatihi Ahmet Paşa kekeledi:
- Viyana olsa gerek, padişahım.
Padişah öteki vezirlere döndü:
- Öyle mi?
Ömer Seyfettin’e ait “Kızılelma Neresi?” adlı hikâye
metnindeki anlatım teknikleri ve öğelerinin işlevleriyle
ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Diyaloglara yer verilmiştir.
B) Sade, anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
C) Kahraman anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır.
D) Tarihî bir konu kurmaca yoluyla ele alınmıştır.
E) Öyküleyici ve betimleyici anlatım biçimi kullanılmıştır.
17. Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat Dönemi hikâyelerinin
özelliklerinden biri değildir?
A) Kahramanlar genellikle İstanbul’un aydın çevrelerinden
seçilmiştir.
B) Özellikle romantizm ve realizm gibi Batılı edebî akımların
etkisi görülür.
C) Türünün ilk örnekleri olan bu dönem hikâyeleri teknik
bakımdan zayıftır.
D) Kişiler çoğu zaman tek yönlüdür ve iyiler ödüllendirilir,
kötüler cezalandırılır.
E) Sosyal ve tarihî konulara hiç yer verilmemiş, daima
bireysel konular işlenmiştir.
18. Aşağıdaki eserlerden hangisinin türü mesnevidir?
A) Kerem ile Aslı B) Ferhat ile Şirin
C) Tahir ile Zühre D) Arzu ile Kamber E) Leylâ vü Mecnun
19. O senenin şedid ve medid mevsim-i şitâsı hükm-fermâ
olmağa başladığı zaman, Behcet Bey, ileride kıl ü kâle sebep
olmamak ve düğün masarifini îfâ etmek için Dilsi- tan’ı
satmak istiyordu. Fakat pek geç. Zîrâ satılmak için vücuden
mükemmel olması lâzım gelen Dilsitan’ın bir ciğeri eksikti.
Bu yeis-efzâ, bu musır, bu muannid öksürük bazı geceler,
derece-i ifrata vararak evde herkesi ve bil-husus Behcet
Bey’i rahatsız ettiğinden, Dilsitan’ı evin bir köşesindeki
eksikliği cihetiyle hâli, rutubeti sebebiyle metruk bir odaya
koymuşlardı ki, hastalığın sür’at-i terakkisine bu rutubetin
pek tesiri olmuştu. Cevr-i Felek Kalfa odaya girip de en son
nefesini âlâm ve ıztırap içinde almağa boş yere çalışan
Dilsitan’a, yaşlarla dolu gözlerini nasbettiği zaman,
yukarıdan, kemal-i neş’e vü şetaretle devam eden düğünün
âvâze-i zevk ü şevki bu odaya aksediyordu.
Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler” adlı hikâye
kitabından alınmış bu parça için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Tutsaklık teması işlenmiştir.
B) Anlatım III. kişi ağzından yapılmıştır.
C) Olay akışı kesilerek arada bilgiler verilmiştir.
D) Kahramanlar yaşamdan alınmış doğal kişilerdir.
E) Yabancı sözcüklerle yüklü ağır bir dil kullanılmıştır.
20. Halk hikayeleriyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Destandan öyküye geçiş döneminin ürünleridir.
B) Ortaya çıktıkları dönemin zihniyetini yansıtır.
C) Tamamen nesir şeklinde bir anlatımı vardır.
D) Kahramanlar ve olaylar gerçeğe yakındır.
E) Genellikle halk şairleri tarafından önemli günlerde söylenmiştir.
21. (I) Dil, sanatsal işlevde kullanılır.
(II) Olaylar genellikle içinde bulunulan zamanda geçmektedir.
(III) Kişi, olay, zaman, mekan gibi ögeleri bulunmaktadır.
(IV) Anlatmaya ve göstermeye bağlı türleri vardır.
(V) Sanatçının hayal gücünden doğar.
Yukarıdakilerin hangisi olaya bağlı metinlerin ortak
özelliklerinden biri değildir?
A)I. B) II. C )III. D) IV. E) V.
22. Aşağıdakilerin hangisi Dede Korkut Hikayeleri'nin geçiş
dönemi eseri olduğunun en g üçlü kanıtıdır?
A) Dilinin yalın ve anlaşılır olması
B) Kahramanların olağanüstü özellikler taşıması
C) Hem İslamiyet öncesi hem İslami kültür unsurlara sıkça yer vermesi
D) Sözlü olarak oluşturulması
E) Türk kültürüne ait birçok unsur içermesi
23. I. Kerem ile Aslı II. Emrah ile Selvihan
III. Arzu ile Kamber IV. Tahir ile Zühre
V . Hz. Ali'nin Hayber Kalesini Fethi
Yukarıdaki numaralanmış halk hikayelerinden hangisi
diğerlerinden farklı bir temayla oluşturulmuştur?
A) l B) II C) III D) IV E) V
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil kullanılmamıştır?
A) Seni düşünmek güzel şey, seni düşünmek umutlu şey ...
B) Zorluklar karşısında dayanma gücü bulabiliyorsan ne güzel.
C) Çalışma hayatının yorucu temposunda okumaya fırsat bulamıyor insan.
D) Üzerine düşünülmeden girişilen işler, başarısız olur.
E) Kardeşimle ilk ayrı kalışımız olduğu için biraz kaygılıyım.
25. (I) Düşmana aldanma! (II) Çocuklar gibi sarıya, kırmızıya
kapılma! (III) Gönlünü seni yaratmış olanın rahmetine
bağla! (IV) Daima alçak gönüllü ol! (V) Önce kavgacı
tabiatlı insanlardan, sonra da cahillerle dostluktan uzak
dur!
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisinin yüklemi,
nesne-yüklem ilişkisine göre diğerlerinden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
26. Çocukken tahterevalli oynamayı ne kadar çok severdim.
Fakat büyüdükten sonra insanın bu oyuna bütün ömrünce
devam edeceğini hiç de aklımdan geçiremezdim.
Yükselmek, alçalmak; gülmek, ağlamak... İşte hayat!
Bu parçada çekimli kaç fiil bulunmaktadır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi fiil türünde bir sözcük değildir?
A) Bir toplum, temeline sağlam bir kültür oturttuğu zaman güç kazanır.
B) Ateş nasıl ateşle söndürülemiyorsa kötülük de kötülükle ortadan kaldırılamaz.
C) İki şey birbirine karşı çatışma hâlinde olduğu müddetçe bundan bir uyuşma çıkmaz.
D) Sen de benim gibi neşelenmek denilen aldatıcı bir eğlenceye kaptırmışsın kendini.
E) Ahlak, uyulması gereken ilkeler bütünü değil de oralarda bir yerlerde asılı duran ütopya sanki.
28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla fiil kullanılmıştır?
A) Duvarın temelini kazdıktan sonra sakın dibinde durma.
B) Mutlu fertler ancak huzurlu bir toplum içinde yaşayabilir.
C) Başkalarının ayıbını ortaya dökme, kendi kusurlarınla meşgul ol.
D) İnsanlık şerefi için, zulme uğrayan bir halkı zulme karşı korumalıyız.
E) Öğüt dinleyen ve uzağı gören insanlar, hiç kimseye darılmaz
29.Tüm (I) söylenenlere kulağını (II) tıkayıp kendi (III)bildiğini
(IV) okumakta (V)kararlıysan sen bilirsin
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi eylemsi değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
30.Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "araba" sözcüğü başka bir
kelimeyle birleşerek belirtisiz isim tamlaması oluşturmuştur?
A) Bir saat sonra Yalova'ya bir araba vapuru gideceğini duydum
B) Çıkışın kolay olması için arabanızı uygun bir yere park edin.
C) Avrupa'da, eski arabaların sergilendiği bir müzeyi gezmiştik.
D) Önümüzdeki arabanın ışığını fark edemeyince çarpıştık.
E) Lisede iken "Sarı Arabalar" isimli bir hikâye kitabı okumuştum.