TÜRK YAZI DİLİ TARİHİ
I. ESKİ TÜRKÇE DÖNEMİ
a- Köktürk Türkçesi
Orhun Abideleri (Göktürk Yazıtları) Eski Türkçe Dönemi'nin bilinen ilk yazılı eseri Kök Türk Kitabeleri'dir. Vezir Tonyukuk , Bilge Kağan ve kardeşi Kültigin adına dikilen bu yazıtlar, Türk tarihi açısından önemli eserlerdir. Günümüzden 13 asır önce oluşturulan bu yazıtlar, Türkçenin en eski yazılı metinleri olarak bilinmektedir. Kök Türk Kitabeleri; anlatımının içtenliği, akıcılığı ve taşıdığı dil derinliği yönünden gelişmiş bir edebiyat ürünü olarak kabul edilmiştir. Bu yazıtlar Kök Türk alfabesi ile yazılmıştır.
b-Uygur Türkçesi
Altun Yaruk (Altın Işık): Çinceden Uygurcaya çevrilmiş olan, Budizm'in temellerini, felsefesini ve Buda'nın menkıbelerini içeren bir eserdir. Eser çok sayıda hikayeden oluşur.
Irk Bitig (Fal Kitabı): Kök Türk alfabesiyle yazılmış bir fal kitabıdır.
Kalyanamkara ve Papamkara Hikayesi (İyi Düşüneeli Şehzade ile Kötü Düşüneeli Şehzade):Budizm felsefesini anlatan bir hikayedir. İyi düşüneeli şehzadenin başından geçen maceralı yolculuk anlatılmıştır.
Sekiz Yükmek (Sekiz Yığın): Çinceden çevrilmiştir. Budizm'e ait dinı-ahlaki inanışlar ve bazı pratik bilgiler içermektedir.
c-Karahanlı Türkçesi
Karahanlı Türkçesi ( Hakaniye Türkçesi ) ile yazılmış olan (Kutadgu Bilig, Divan u Lugati't-Türk, Atabetü'l Hakayık, Divan-ı Hikmet) isimle eserler "GEÇİŞ DÖNEMİ ESERİ" ve bu eserlerin dili her bakımdan bir " GEÇİŞ DÖNEMİ DİLİ" dir Bu bakımdan Karahanlı Türkçesini ORTA TÜRKÇE döneminde sayan edebiyatçılar da vardır.
II.ORTA TÜRKÇE DÖNEMİ
12-13. yüzyıldan sonra Orta Türkçe, Kuzey-Doğu Türkçesi ve Batı Türkçesi diye iki döneme ayılır.
Bu dönemde Türkçe karşımıza birden fazla yazı dili ile çıkmaktadır. Siyasi bölünmeler ve farklı coğrafyalara dağılmalar nedeniyle bu dönemde Kuzey-Doğu Türkçesi, diğeri Batı Türkçesi olmak üzere iki Türk yazı dili meydana gelmiştir.
1. Kuzey-Doğu Türkçesi: Eski Türkçenin devamı olan Kuzey-Doğu Türkçesi, Kuzey Türkçesi ve Doğu Türkçesi olarak iki yeni yazı diline ayrılmıştır.
a.Kuzey Türkçesi Son zamanlara kadar devam eden bu yazı dilinin en verimli sahası , Kıpçak Türkçesidir. Bugünkü Kırgız ve Kazak Türkçesi bu koldan gelmektedir.
b.Doğu Türkçesi ise yerini modem Özbekçeye bırakan yazı dilidir.“Klâsik devir Çağatay edebiyatının olduğu kadar, bütün Türk edebiyatının da en önemli şahsiyetlerinden biri olan Ali Şir Nevâyî, Azerî ve Anadolu sahasında da okunmuş, Osmanlı şairlerince üstat tanınmış ve XV. yüzyıldan bu yana şiirlerine pek çok nazire yazılmıştır. Meydana getirdiği divan, mesnevi, tezkire, hâl tercümesi, tarih vb. gibi değişik türlerde; musiki, aruz, dil, din vb. gibi farklı konularda kaleme aldığı otuza yakın eser, klâsik Çağatay edebiyatının teşekkülünde ve gelişmesinde büyük hizmet görmüştür.”
Ali Şir Nevâyî’nin Türkçeyle Farsçayı karşılaştırarak Türkçenin Farsçadan üstün olduğunu anlatan Muhâkemetü’l- Lûgateyn (İki Dilin Muhakemesi) adlı eseri dil tarihi bakımından özellikle anılmaya değer niteliktedir.
Bugünkü Pakistan, Hindistan ve Afganistan topraklarında 16. yüzyılın başlarında büyük bir Türk devleti kuran Babür Şah, Çağatay şiirinin ve nesrinin güzel örneklerini vermiştir. Babür Şah’ın Vekayi adlı eseri ise, dünya hatıra edebiyatının önemli kaynaklarındandır.
17. yüzyılda Çağatay Türkçesini temsil eden Ebü’l-Gazi Bahadır Han’ın Şecere-i Türkî ve Şecere-i Terâkime adlı eserleri meşhurdur.
Doğu Türkçesi günümüzde, Batı Türkistandaki Modern Özbek Türkçesiyle ve Doğu Türkistanda Yeni Uygur Türkçesiyle temsil edilmektedir.
2. Batı Türkçesi: Batı Türkçesi Selçuklulardan başlayarak bugüne kadar gelen ve devam etmekte olan bu yazı dili, Türkçenin en büyük ve en verimli yazı dili durumundadır. Batı Türkçesinin esasını Oğuz Türkçesi oluşturur. Oğuz Türkçesi, Hazar Denizi 'nden Balkanlara kadar uzanan sahaya yayılmış bulunan Türkçedir.Bugünkü Türkmenistan Türkçesi de Batı Türkçesi içinde değerlendirilir.
Batı Türkçesi; Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlı Türkçesi ve Türkiye Türkçesi olarak üç devreye ayrılır:
a. Eski Anadolu Türkçesi: Eski Anadolu Türkçesi 13, 14 ve 15. asırlardaki Türkçedir. Buna,
Batı Türkçesinin bir oluş, bir kuruluş devresi olarak bakmak yerinde olur. Batı Türkçesini Eski Türkçe
Dönemi'ne bağlayan birçok bağlar bu devrede henüz kendisini iyice hissettirmektedir. Selçuklular,
Anadolu Beylikleri ve Osmanlı'nın kuruluş dönemi bu devre girmektedir.
b. Osmanlı Türkçesi: Osmanlı Türkçesi, Batı Türkçesinin ikinci devri olup 15. asrın sonlarından
20. asrın başlarına kadar devam etmiş olan yazı dilidir. Osmanlı Türkçesine Arapça ve Farsça birçok kelime girmiş, tamlama ve dil bilgisi kuralı yerleşmiştir. Osmanlı Türkçesi nazım ve nesir bakımında oldukça ağır ve süslü bir dil manzarası sunmaktadır.
c.Türkiye Türkçesi: Batı Türkçesinin Osmanlı Türkçesinden sonraki tarihlerdeki adıdır.Yeni Türkçe ana başlığı altında incelenecektir.
III.YENİ TÜRKÇE DÖNEMİ
Yeni Türkçe Dönemi , başta Türkiye Türkçesi olmak üzere Ortaasya Türk Cumhuriyetlerinin konuştukları Türkçe ile Türk soylu toplukların konuştukları Türkçenin 20.YY"ın ikinci yarısından itibaren girdiği tarihi süreci ifade etmektedir.
Bu devlet ve topluluklar (Kıbrıs,Azerbaycan , Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Yakutistan, Çuvaşya ,Gagavuzya, Suriye ve Irak Türkmenleri ve benzerleridir.)
Bu dönemin ortak özelliği "dilde sadeleşme ve anadile sahip çıkarak diğer Türk Devlet ve topluluklarla dil ve edebiyat alanında işbirliğini savunmak" tır.
1. Türkiye Türkçesi: Türkiye Türkçesi,Batı Türkçesinin 20. asrın başlarından günümüze kadar devam eden dönemdir. İlk dönemlerde Osmanlı Türkçesinin etkisi görülmüş, zamanla yabancı kelimeler ve gramer yapıları terk edilmiştir. Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem tarafından Genç Kalemler dergisinde başlatılan "Yeni Lisan" hareketi dönemin aydın ve yazarları tarafından desteklenmiştir. Türkiye Türkçesinde Arapça ve Farsça kelime ve terkiplerin daha az kullanıldığı görülür. Cümle yapısı Osmanlı Türkçesine göre daha sade bir görünüş sergilemektedir. Türkiye Türkçesinin özünü İstanbul Türkçesi oluşturur.
1931 'de kurulan Türk Tarih Kurumu ile 1932'de kurulan Türk Dil Kurumu, Türkiye Türkçesinin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.
2. Türkiye Dışında Kalan Türkçe: Kıbrıs,Azerbaycan , Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Yakutistan, Çuvaşya ,Gagavuzya, Suriye ve Irak Türkmenleri ve benzerleri gibi Türk Devlet ve topluluklarının her birinde Türkçe; o coğrafyadaki tarihi köklerine bağlı olarak, tarihi kimliğinden ve özünden ayrılmadan varlığını ve diğerleri ile alış-verişini sürdürerek yeni dönemlerini oluşturmaktadırlar.
Bu oluşuma Türkiye Cumhuriyeti hem devlet eli ile açılan Üniversiteleri ile hem de vakıflar vasıtası ile açılan üniversiteler aracılığı ile destek vermektedir.
ANA TÜRKÇE
I. ESKİ TÜRKÇE D. II.ORTA TÜRKÇE D. III.YENİ TÜRKÇE D.
( VIII. / XIII.YY ) ( XIII. XX. YY ) ( XX. / - - YY )
1- Köktürk Türkçesi
2-Uygur Türkçesi 1. Kuzey-Doğu Türkçesi 3-Karahanlı Türkçesi a.Kuzey Türkçesi
b.Doğu Türkçesi
2. Batı Türkçesi
a. Eski Anadolu Türkçesi
b. Osmanlı Türkçesi
c. Türkiye Türkçesi 1. Türkiye Türkçesi
2. Türkiye Dışında Kalan T.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder