10 Nisan 2020 Cuma

M.E.B TEKRAR TESTİ



       10 SINIF TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI TEKRAR TESTİ ( MEB ORTAÖĞRETİM GN.MD)



1. Aşağıdakilerden hangisi doğrudan edebiyat     
    tarihinin  inceleme alanlarından biri değildir?

A) Tanzimat Fermanı
B) Yahya Kemal’in yetişme şartları
C) Türkiye’nin coğrafi özellikleri
D) Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiir anlayışı
E) Realizm akımının Servetifünun üzerindeki etkisi


2. I. Edebiyat tarihi bir toplumun edebiyatının işlediği yolu ve geçirdiği dönemleri anlatan bir bilim    dalıdır.
II. Edebiyat tarihi, bir milletin genel yapısı  gösteren  uygarlık tarihi çerçevesi içinde
     incelenmelidir.
III. Uygarlık tarihi ulusların meydana getirdiği kültür ve medeniyet ürünlerini inceler.
IV. Uygarlığın gelişimi ile edebiyatın gelişimi arasında  doğru orantı vardır.
V. Medeniyet tarihi, edebiyat tarihinin en önemli bölümüdür.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde  bilgi yanlışı vardır?

A) I.       B) II.      C) III.        D) IV.      E) V.


3. Deli Dumrul kalktı, atına bindi; doğanını eline aldı,  ardına düştü. Bir iki güvercin öldürdü. Döndü, evine gelirken Azrail, atının gözüne göründü. At ürktü. Deli Dumrul’u kaldırdı, yere vurdu. Kara başı bunaldı, darda  kaldı. Ak göğsünün üzerine Azrail basıp kondu. Demin mırıldanıyordu, şimdi hırıldanmaya başladı.
Der:
Bre Azrail aman!
Tanrının birliğine yoktur güman.
Ben seni böyle bilmezdim.
Ne söyledim, bilmedim.
Beylikten usanmadım yiğitliğe doymadım.
Canımı alma Azrail, medet!

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) At, özgürlük ve sadakati temsil eder.
B) Beyler, olağanüstü özelliklere sahiptir.
C) Doğan, ölümsüz bir kuş olarak kabul edilir.
D) Toplum hayatında İslam inancının etkileri görülür.
E) Hayvancılık ve tarım, temel geçim kaynaklarıdır.


4. Ava gitmişti bir gün, ormanda Oğuz Kağan
Gölün ortasında bir tek ağaç uzuyordu.
Ağacın kovuğunda bir kız oturuyordu
Gözü gökten daha gök, bu bir Tanrı kızıydı
Irmak dalgası gibi, saçları dalgalıydı
Bir inci idi dişi, ağzında hep parlayan
Kim olsa şöyle derdi, yeryüzünde yaşayan
“Ah! ah! Biz ölüyoruz! Eyvah, biz ölüyoruz”
Der, bağırır dururdu.
Tıpkı tatlı süt gibi, acı kımız olurdu.
Oğuz kızı görünce, aklı başından gitti
Nedense yüreğine, kordan bir ateş girdi.
Gönülden sevdi kızı, tutup aldı elinden
Birinci oğlancığa, Gök adını koydular,
İkinci oğlanaysa Dağ adını buldular
Deniz olsun üçüncü, diye memnun oldular.

Bu dizelerden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) İslamiyet öncesinde Türkler çok Tanrılı inanca ahiptir.
B) Metinde İslamiyet’in izleri görülmemektedir.
C) Türkler gündelik yaşamlarında doğayla iç i  olmuşlardır.
D) Metnin yazıldığı dönemde yabancı kültürlerin etkisi pek yoktur.
E) Metinde destan dönemine özgü olağanüstülükler  vardır.

5. Aşağıdakilerden hangisi ayraç içinde verilen özellikle ilişkilendirilemez?

  A) Yaylalar, ovada doğup büyüyen çocukların unutulmaz  heyecan yaşadığı, delikanlılarının tükenmez özlem duyduğu, yetişkin insanların rahat ve huzur  bulduğu yerlerdir. (Nesnel anlatım)
B) Yemeğin üstüne söylenen çaylar ve ustanın çaycının  çırağıyla diyalogunun bambaşka güzellikte olduğunu söyledi. (Dolaylı anlatım)
    C) Burası, bir terzi dükkânından çok belli müdavimleri  olan, karınca kararınca görüş ve düşüncelerin açıklandığı nezih bir mekândır âdeta. (Öznel anlatım)
D) Güneş bütün işini gücünü bırakıp perdeye düşüyor, salkım söğüt kendi gölgesi kadar bir karanlık getirip bırakıyor. (Soyut anlatım)
E) Bir tren gelecek, trene bineceğim ve kendime gideceğim.’’ diyerek ayrıldı yanımızdan.  (Doğrudan anlatım)


6. İbni Sina; öğretmenin, çocuğu tanıması, onun kabiliyetlerini fark etmesi gerektiğini ileri sürmekle XVIII. Yüzyıl  eğitimcisi J. J. Rousseau’dan asırlar önce önemli bir pedagojik ilkeyi belirtmiştir.

Bu cümlede kaç fiilimsi kullanılmıştır?

A) 1          B) 2        C) 3            D) 4              E) 5


7. – Sevinçten, saadetten mahrum kadınlar Türk kadınları mı, dedi. Hayır, hayır! Türk kadınları asla sevinçten,  saadetten mahrum değildiler. Sevinçten, saadetten  mahrum olanlar sizsiniz. Siz büyükannelerinize  benzemediniz. Ah, biz gençken ne kadar da mesuttuk! Bahar, şu arkamdaki bahar bizi sevinçten deli ederdi.  Şimdi siz, bunları görmüyorsunuz ve hırçınlaşıyor, tahammül olunmaz bir varlık oluyorsunuz.
Genç kız gülümsedi. Büyükannesinin böyle hiddetli serzenişlerini her vakit dinler, bazen onunla tartışırdı.

Bu parçadaki çatışmanın aşağıdakilerin hangisinden kaynaklandığı söylenebilir?

A) Yalnızlık korkusundan
B) Karşılaşılan haksızlıklardan
C) Geçmişe duyulan özlemden
D) Bireylerdeki güven bunalımından
E) Kuşaklar arası düşünce farklılığından


8. Sultan Mehmene Banu, kız kardeşi için yaptırdığı köşkün  süsleme işini meşhur bir nakkaş olan gencin birine  verir. Genç, köşkte çalışırken Mehmene Banu’nun kız kardeşiyle karşılaşır. İki genç birbirlerine sevdalanır.  Genç nakkaş, Sultan’dan kız kardeşini istetir. Sultan kız kardeşini gence vermek istemez. Genci oyalamak  için ona Elma Dağı’nı delip şehre su getirmesini şart koşar. Âşık genç, büyük bir gayretle dağları delmeye  başlar. Mehmene Banu dağı delip şehre suyu getirmek  üzere olan gence yaşlı dadısını göndererek kız kardeşinin öldüğü haberini ulaştırır. Bu acı haber üzerine genç, elinde tuttuğu külüngü havaya atar. Düşen külünk genç âşığın başına isabet eder ve genç, ölür. Onun bu acı haberini alan sevdiği kız, korku ve heyecanla  olayın geçtiği kayalığa gelir. Onun acısına dayanamaz ve kendisi de orada can verir. Her iki sevgiliyi can verdikleri yerde yan yana gömerler.
Bu parçada sözü edilen halk hikâyesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kerem ile Aslı               B) Ferhat ile Şirin
C) Tahir ile Zühre              D) Arzu ile Kamber
                 E) Emrah ile Selvihan

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım ya da noktalama hatası vardır?

A) Bizim ilk romanlarımız eski halk      hikayelerimizdir.

B) Alegori ve tasavvuf eski şiirimize bir derinlik katmıştır.

C) Eski şiir, asıl birimi olan mısra ve beyitlerde  aranmalıdır.

D) Seyrani’de Bayburtlu Zihni’nin veya Dertli’nin  şekil ustalığı yoktur.

E) Gençler akıllarını matematiğe, gönüllerini ise    Türkçeye sarılarak geliştirebilirler.


 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem isim-fiil hem de sıfat-fiil kullanılmıştır?

A) Bilginin efendisi olmak için çalışkanlığın uşağı olmak istiyorum.

B) Dostunu kaybeden, servetini kaybedenden daha çok zarar etmiştir.

C) Alın terinden, göz nurundan nasibini almamış bir eser düşünemeyiz.

D) Çalışmanın zevkine varamayan insan, can sıkıntısından kurtulamaz.

E) O gün Atatürk’le -işini bitiren değil, işine başlayacak büyük liderle- buluştuk.



11. Aşağıdaki dizelerin hangisi diğerlerinden farklı bir  geleneğin özelliklerini taşımaktadır?

A) Kıldı aşkun beni âvâre elümden ne gelür
     Düşdüm ol zülf-i siyâhkâre elümden ne gelür

B) Ey keman ebrûsuna peyveste kurbân olduğum
     Zülf-i şûrîden gamındandur perişan olduğum

C) Ey kıyâmet gönlüme sorma hisâbın cevrinün
     Elli bin yıldan uzundur bir şeb-i hicrân ana

D) Cihânda âşık-ı mehcûr sanma râhat olur
    Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur

E) Gel dedim gelmem dedi nedir muradı dilberin
   Yürü bizden yane doğru gel dedim gelmem dedi

12. Yeni tuttuğu hizmetçi kadına dedi ki:
– Dilin Anadolu’ya benzemiyor. Rumelili misin sen?
– Erfiçe köylerindenim. Alnımın yazısı imiş, buralara  düştüm.
      Anlıyor ki vaktiyle sarışın imiş. Şimdi saçları küçük aktar dükkânı bebeklerinin ne kıla ne de ota benzeyen,  dokunsanız hışırdayacağını sandığınız cansız, kuru, soluk rengini, şeklini almış. Gözleri eski şekerlenmiş  şuruplar kadar donuk, fersiz, katı, suyu çekilmiş.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Karşılıklı konuşmaya yer verilmiştir.
B) III. kişili anlatım kullanılmıştır.
C) Dolaylı anlatıma başvurulmuştur.
D) Kişisel izlenimlerden yararlanılmıştır.
E) Öyküleyici anlatım biçimi kullanılmıştır. 


13. – Nine senin evin yandı mı?
– Hey oğul, ben beş defa muhacir oldum, beş  defa evim yandı. Ben Üsküp’ten beri beş defa  düşman bandırasından (yabancı devlet bayrağı)  bizim bayrağa kaçtım. Bunlardan, evvelisi gün, ümidi kesince bir tek oğlumu aldım; size, bizim bayrağa kaçtım.
– Bayrağımızı çok mu seversin nine?  Birdenbire buruşuk yüzü üzerinden bir gözyaşı seli aktı, kurumuş ellerini kaldırdı; ellerinde hayalî, aziz bir  şeyi öptü.
– Sevmek ne demek oğul? Ben elli senedir onu  kovalıyorum. Dünyada oğlumdan başka dikili bir  ağacım   almadı. Bayrağımız nereden çıktıysa ben de oradan çıktım.

Bu metnin teması aşağıdakilerden hangisidir?

A) Çaresizlik                         B) Evlat sevgisi
C) Ölüm korkusu                  D) Yaşama sevinci
E) Bağımsızlık duygusu


14. Kutadgu Bilig ile Divanü Lugâti’t Türk’teki manzum  parçalar, savlar eski Türk şiiri ve edebiyatı hakkında
bizi aydınlatmaktadır. Sözlü eserler; ölçü, birim, uyak  ve tema bakımlarından yüzyıllar boyunca pek az  değişikliğe uğramıştır. Birbirinden birkaç yüzyıl ara ile söylenmiş halk şiirlerinde biçim ve muhteva benzerliği vardır. Aynı edebî sanatlara ve edebî özelliklere rastlarız.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Sözlü eserlerin etkisi yazılı edebiyat döneminde
     de devam eder.
B) İlk Türkçe edebî eserler, Divanü Lugâti’t Türk
     adlı eserde yer alır.
C) Edebî sanatlar, ilk defa Kutadgu Bilig’de yer alan  
     şiirlerde görülür.
D) Türk edebiyatında Sözlü Dönem ürünleri, yok
     denecek kadar azdır.
E) Halk şiirinin ilk örnekleri, tabiat ve kahramanlık  
     konulu  şiirlerdir.

15.    I
Rüzgâr eser dallarınız atışır
Kuşlarınız birbiriyle ötüşür
Ören yerler bu bayramda pek üşür
Sünbül niçin yaslı bakışır dağlar
       II
Bahar olup yaz ayları gelince
Türlü çiçekleri bitti sılanın
Lale ile sümbül boyun eğince
Sarı bülbülleri öttü sılanın

Bu dörtlüklerle ilgili aşağıdaki   karşılaştırmalardan  hangisi doğrudur?

            I                                          II                   

A) Durak 4+3 şeklindedir.        Durak 6+5  
     şeklindedir.

B) Zengin uyak vardır.             Tam uyak vardır.

C) Çapraz uyakla                       Sarmal uyakla
     kafiyelenmiştir.                     kafiyelenmiştir.

D) Teşhis sanatının örneği        Tenasüp sanatının
      vardır.                                  örneği vardır.
   
E) “Semai”den alınmıştır.       “Varsağı”dan    
                                                    alınmıştır.


16. Aşağıdaki dizelerin hangisinde birden fazla belirtisiz  isim tamlaması kullanılmıştır?

A) Fırat kenarının ince dumanı
      Dağlara yayılır seher zamanı

B)  Baharda yayılır kuzu yan yana
      Benim yârim inci takar gerdana

C)  Kağızman’a ısmarladım nar gele
      Gümüş kemer ince bele dar gele

D)  Çay dibinde çıra yaktım yanmadı
      Bekledim bekledim yârim gelmedi

E)   Dedim dahi çok mu duram kapında
      Dedi yok yok seni burdan sürmeli
17. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yay ayraç içinde  verilen söz sanatı yoktur?

A) Cihân efsânedür aldanma Bâkî
     Gam u şâdî hayâl ü hâba benzer (Teşbih)

 (Baki, dünya efsanedir, aldanma. Gam ve sevinç, hayal ve uykuya benzer.)

B) Şeh-i âdil Süleymân Hân-ı Gâzî
     Mu’izzü’d-devle sultânüs-selâtin (Hüsnütalil)

(Sultanların sultanı, devletin ikram edicisi, adil padişah Gazi Süleyman Han.)

C) Ehl-i dil gûşe-i bî-tûşe-i mihnetde yatur
     Hân-ı ihsânı felek merdüm-i nâdâna çeker            
                                                              (Teşhis)

(Gönül ehli, mihnet köşesinde aç yatar. Felek,  ihsan sofrasını cahillere verir.)

D) Kâbil mi arz-ı hâl ile derd-i dili beyân
    Sığmaz zebân-ı hâmemize macerâ-yı aşk
                                                      (Mübalağa)

    (Dilekçe ile gönül derdini anlatmak mümkün mü?
  Aşk macerası kalemimizin ucuna sığmaz.)

E) Bilmedik zevk-i visâlin çekmeyince firkatin
    Olmayınca hasta kadrin bilmez âdem sıhhatin  
                                                                (Tezat)

     (Ayrılığını çekmeyince kavuşmanın zevkini bilmedik. İnsan hasta olmayınca sağlığın kıymetini bilmez.)

18. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna yanlış bir noktalama işareti konmuştur?
A) Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan…
B) Gideyim mi gitmeyeyim mi bilemedim?
C) Memlekette herkes bana şunu sordu:
D) Bilin ki bu insanlara boyun eğdiremeyeceksiniz!
E) At, adımına göre değil adamına göre yürür.


19. Kalı bolsa elgin bodunka uzun
    Kamug edgülük kıl kılınçın sözün

   Yegitlik kaçar ol tiriglik uçar
   Bu tüş teg ajundın özün terk keçer

    Tiriglikni mün kıl asıg edgülük
    Yarın bolga edgü yegü kedgülük

(Eğer halkı idare edecek bir duruma gelirsen işle ve  sözle her vakit iyilik et. Gençlik kaçar ve hayat uçar.
Bu rüya gibi dünyadan kendin çabuk göçersin. Hayatı sermaye yap, bunun faizi iyiliktir. Bu sana yarın için iyi  yiyecek ve giyecek temin eder.)
Kutadgu Bilig’ten alınan bu parçadan hareketle eser  için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Nazım birimi beyittir.
B) Aruz ölçüsüyle söylenmiştir.
C) Kaside nazım biçimiyle yazılmıştır.
D) Didaktik özellikler taşır.
E) Siyasetname türündendir.


20. Aşağıdaki dizelerin hangisinde birden çok isim  tamlamasına yer verilmiştir?

A) Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
B) Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
C) Kırk odanın içinde güzel aslanlar güldü
D) Gelin duvağından kopan bir rüzgâr
E) Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını

                   CEVAPLAR
                                          Tarih
Öğrencinin
Adı Soyadı:
Sınıfı – Nosu:
İmza  :


A
B
C
D
E
1





2





3





4





5





6





7





8





9





10





11





12





13





14





15





16





17





18





19





20