14 Mayıs 2020 Perşembe


CÜMLE ÇEŞİTLER


A-YÜKLEMİN  TÜRÜNE  GÖRE CÜMLELER ( YÜKLEMİNE GÖRE CÜMLELER)

1-FİİL CÜMLESİ

Fiil cümlesi, yüklemi haber/tasarlama kipleri ve şahıs eklerinden herhangi biri ile çekimlenmiş olan cümlelerdir.
Nasıl Bulunur? Cümlenin yüklemi tespit edilir. Fiiller “-mek, -mak” mastar ekini alabilen sözcükler olduklarından cümlenin yüklemine bu mastar eklerinden uygun olanı getirilip yüklemin fiil olup olmadığı tespit edilir. Ayrıca sözcükte kip eki ve şahıs eki var mı yok mu buna bakılarak da cümlenin fiil cümlesi olup olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz.

Örnekler:

Kardeşimle dün gizlice dışarı çıktılar.
Fiil: çık (mak)
Kip eki: Görülen geçmiş zaman “tı”
Şahıs eki: 3. Çoğul şahıs eki “lar”
Sonuç: Fiil cümlesidir.

Aşağıdaki örnekleri de zihninizde bu şekilde çözümlemeye çalışabilirsiniz.

Tezgahtaki çatlak kavunları daha ucuza almak istedik.
Kendine harika bir yol arkadaşı bulmuşsun!
Yarını düşlerken bugünden olabileceğimi tahmin etmemiştim.
Yolun karşısındaki kaldırıma uzanıverdim.
Kimse burada olan biteni açıklayamamıştı.
Spor yaparak belinizi bir beden inceltebilirsiniz.
Hayalini gerçekleştirmek için gecesini gündüzüne katıyor.

UYARI: Yüklemine göre cümle çeşitleri konusunda öğrenci arkadaşların düştükleri en büyük hata, cümlenin devrik olabileceğini unutup, cümlenin tamamını okumadansondaki sözcüğe bakarak değerlendirme yapmalarıdır.

Örnekler:
Yalnız kalabilirsin bu şehrin en kalabalık sokağında.
Hiçbir şeyden korkmazdı karanlıktan korktuğu kadar.
Tüm bildiklerini onunla paylaştı hiç tereddüt etmeden.

UYARI: Fiilimsilerin yüklem olduğu cümleler fiil cümlesi değil, isim cümlesi olarak kabul edilir. Çünkü eylemsiler; fiile benzeyen, fakat fiilden isim yapma ekleri alarak artık “isim” soylu olan sözcüklerdir. Eylemsiler, ek fiil (idi, imiş, ise, dir) eklerini alarak cümlede yüklem görevini üstlenebilirler.

Örnekler:

En büyük hayali biriktirdiği para ile dünyayı dolaşmaktı. (İsim fiil)
Dolaşmak: İsim fiil eki (-mak) almış eylemsi
Dolaşmak idi: Ek fiilin görülen geçmiş zaman ekini (idi) alarak yüklem olmuş.
Annesiyle tartışları tek konu, ilaçları zamanında içmeyişiydi. (İsim fiil)
En çok yanılan, az kitap okuyup çok söz söyleyendir. (Sıfat fiil)
Bana olan sevgisi ölürcesineymiş. (Zarf fiil)

2-İSİM CÜMLESİ:

İsim cümlesi, isim veya isim soylu sözcüklerin “idi, imiş, ise veya dir” ek fiillerini alarak yüklem görevini üstlenmiş cümlelerdir.

Nasıl Bulunur? Tıpkı fiil cümlesinde olduğu gibi cümlenin yüklemi tespit edilir. İsimler “-mek, -mak” mastar ekini alamayan sözcükler olduklarından fiillerden bu yönüyle ayrılırlar. Yüklemi isim veya isim soylu olan sözcükte mutlaka ek fiil bulunur (Ek fiilin geniş zamanı “dir” bazen düşebilir, Ahmet çalışkandır. – Ahmet çalışkan. gibi).

Yüklem isim ve isim soylu sayılan sıfat, zamir, edat, fiilimsi gibi sözcüklerden meydana geldiğinde cümle yüklemine göre “isim cümlesi” sayılmaktadır.

Örnekler

Seninle görüşmemizi sağlayan kişi Hasan’dır. (özel isim)
Bu beton yığınında bize nefes veren tek şey ağaçlardı. (cins isim)
Karşı rakip, geçen senenin en başarılı takımıymış. (topluluk ismi)
Doğum günüm için yaptığın pasta çok lezzetliydi. (sıfat)
Yıllardır üzerine titreyerek çizdiği resim buymuş. (işaret zamiri)
Hayatımda aldığım en değerli hediye sendin bana. (kişi zamiri)
O, fikirleriyle herkesi etkileyebilen biridir. (belgisiz zamir)
Kimdi bu yolu kapatan? Neydi derdi? (soru zamiri)
Sana edebileceğim yardım buraya kadarmış. (edat)

B- ANLAMINA GÖRE CÜMLELER

Cümleler, anlamları bakımından temelde ya olumlu ya da olumsuzdur. Bu olumlu ve olumsuz cümleler ayrıca soru, ünlem, emir, istek vb. anlamları da taşıyor olabilir.
Anlamlarına göre cümleler 6'ya ayrılır

1-OLUMLU CÜMLE:

Olumlu cümleler, yüklemde belirtilen yargının meydana geldiğini, gerçekleştiğini, olumlu yönde sonuçlandığını ya da sonuçlanacağını, söz konusu olan kavramın mevcut olduğunu ifade eden cümlelerdir. Olumlu cümlelerin yükleminde olumsuzluk eki ya da “yok, değil” gibi olumsuzluk ifade eden sözcükler genellikle yer almaz.

Örnekler

Bankadaki birikimi ile babasına son model bir araba aldı.
Herkesin yüzünde bayram neşesi vardı.
Takip edildiğini anlayınca hızlı hızlı yürümeye başladı.
Gelecek hafta uzun bir yolculuğa çıkacağız.
Belediyenin açtığı çukur, ağzına kadar suyla doluydu.
Kardeşim sessiz sakin, kendi halinde biridir.

NOT: Bazı cümleler, yükleminde ya da herhangi bir öğesinde olumsuzluk bildiren bir ek veya sözcük bulundurduğu halde anlamca yargının gerçekleştiğini, olumlu yönde olduğunu kasteder. Bu tip cümlelere “biçimce olumsuz, anlamca olumlu”, cümleler diyebiliriz. Buradaki “biçim” kelimesi, cümlenin kuruluş yönünü, yapısını, şeklini karşılamaktadır.

Örnekler:
Boğazın manzarası hoşuma gitmedi değil. (hoşuma gitti)
Onun arkamdan konuştuğundan haberim yok değil. (haberim var)
Senin bu tavırlarına kızmıyor değilim. (kızıyorum)
Hayattaki beklentilerime ulaşamayacağı mı sanıyorsun? (ulaşacağım)
Bir de ne göreyim, Erkan malzemeleri alıp gelmemiş mi? (gelmiş)
Anlamaz mı, ne zekidir o! (anlar)

NOT: Cümlede belirtilen durum veya davranış çirkin, rahatsız edici ya da uygunsuz bir anlama gelen sözcüklerden oluşsa bile, cümledeki yargı meydana gelmişse bu cümle olumlu bir cümledir.
Örnekler:

Göz göre göre ona yalan söylüyorsun. (Yalan söylemek= Olumsuz bir durum ancak söyleme eylemi gerçekleştiği için cümle olumludur. )
Bir araya geldiklerinde arkamdan konuşuyorlarmış. (arkadan konuşmak)
Bu adam geçen sene de yırsızlık yapmıştı. (hırsızlık)
Her geçen gün daha da kötü oluyorum. (kötü)

2-OLUMSUZ CÜMLE

Olumsuz cümleler, yüklemde belirtilen yargının meydana gelmediğini, gerçekleşmediğini, olumsuz yönde sonuçlandığını ya da sonuçlanacağını, sözü edilen kavramın mevcut olmadığını ifade eden cümlelerdir. Olumsuz cümlelerin yükleminde olumsuzluk bildiren “-ma, -me, -maz, -mez” eki veya “yok, değil” gibi olumsuzluk ifade eden sözcükler genellikle yer alır.

Örnekler

Depremin vurduğu bu şehirde artık uzun uzun binalar yok.
Herkesle aynı şeyleri düşünecek değilim.
Bakma onun böyle sitemli konuştuğuna.
Bir daha kapıyı çalmadan içeri girmeyin.
Aldığın kazak sıcak suda yıkanmaz.
Bazı şeylerin önüne geçemezsiniz.

NOT: Bazı cümleler, olumsuzluk bildiren ek ya da sözcük almadığı halde, anlam bakımından yargının gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini, sözü edilen kavramın bulunmadığını kasteder. Böyle cümlelere de “biçimce olumlu, anlamca olumsuz”cümleler denilmektedir.

Örnekler:

Bu söylediğin de laf mı şimdi. (laf değil)
Ne sen Leyla’sın ne de ben Mecnun. (Sen Leyla değilsin, ben de Mecnun değilim)
Kim sever bu kadar tatsız çorbayı! (kimse sevmez)
Verilen işleri zamanında bitireceğini mi sanıyorsunuz? (bitiremez)
Duyduklarım karşısında artık sana nasıl güvenebilirim? (güvenemem)
Bu soğukta kabansız dışarı çıkılır mı hiç! (çıkılmaz)
Sorunlara çözüm bulabilecek kadar donanımlı biri ne gezer! (donanımlı biri yok)

3-SORU CÜMLESİ

Soru cümleleri, merak edilen bir durumu, bilgiyi veya giderilmek istenen bir kuşkuyu, soru anlamı olan çeşitli sözcükler yardımıyla öğrenmeyi amaçlayan; ya da bu soru sözcükleri yardımıyla bir isteği bir duyguyu anlatan cümlelerdir.

Soru cümlelerindeki soru anlamı “mi soru edatı”, “soru sıfatı”, “soru zamiri” ve “soru zarfı” ile sağlanır ve bu soru sözcükleri, cümledeki herhangi bir öğeyi bulmak için kullanılabilir.

Soru edatı= “mı, mi, mu, mü”
Soru sıfatı= “nasıl, hangi, kaç, kaçıncı, kaçar, kaçta kaç, ne, ne kadar,”
Soru zamiri= “kim, kimi, kime, kimde, kimden,
ne, neyi, neye, neyde, neyden,
nere, nereyi, nereye, nerede, nereden
kaçı, kaçımız, kaçınız,
kimler, neler, hangisi, hangileri, hangimiz”
Soru zarfı= “nasıl, niçin, neden, niye, ne, ne zaman, ne kadar”

Soru cümleleri ikiye ayrılır

a-Gerçek Soru Cümlesi

Cevap almak amacı taşıyan soru cümleleridir.

Örnekler:

Bu insanlar nereden geliyor? Cevap: Ankara’dan (Soru anlamı zamirle sağlanmış)
İzne ayrıldıktan sonra seni aradı mı? Cevap: Aramadı
Hangi yoldan gideceksiniz? Cevap: Bu yoldan (sıfat)
Gizli yürütülecek olan bu görevin başına kimi getirecekler? Cevap: Onu (zamir)
Listedeki gruplarda kaçar kişi yer alıyor? Cevap: Yedişer kişi (sıfat)
Bozulan Kırıkkale-Ankara yolu ne zaman onarıldı? Cevap: Geçen sene (zarf)
Niçin karanlıkta oturuyorsun? Cevap: Çünkü….

b-Sözde Soru Cümlesi:

Kuruluşuna göre soru soruyormuş gibi görünen; ancak cümledeki soru sözcüğüne rağmen herhangi bir cevap beklemeyen, cevabı kendi içinde gizli olan soru cümleleridir. Bu cümleler, vurgu/tonlamanın da yardımıyla bir duyguyu anlatmak için kullanılır.

Örnekler:

Ocağı söndürdüm mü acaba? (kuşku)
Bir kahve daha alabilir miyim? (rica)
Senin gibi bir insanı kim reddeder? (şaşkınlık, övgü)
Bu kadar kolay soruyu nasıl çözememişim? (üzüntü)
Doğum gününü hiç unutur muyum? (kesinlik)
Olayların böyle gelişebileceğini niçin düşünemedim? (pişmanlık)
Benim onca zorluğu nasıl aştığımı nereden bileceksiniz? (….)
Hırsızlık mı? Ben mi yapmışım? (bilmezden gelme, karşı çıkma)
O kadar uzaklara açılmaya ne gerek var?

UYARI: Cümlede soru sözcüğü gördüğünüzde: “Bu cümle soru cümlesidir.” demeniz sizi hataya düşürecektir. Çünkü, içinde soru sözcüğü olduğu halde gerçek veya sözde soru cümlesi özelliği taşımayan cümleler de vardır. Bu konuda ve tüm cümle çeşitleri konusunda yapılan en büyük hata, cümleyi tam okumadan karar vermektir.

Örnekler:

Bu değirmenin suyunun nereden geldiği anlaşıldı. (Soru cümlesi)
Bana neden böyle davrandığını anlamıyorum.
Kime baksam yüzünde bir parça sen varsın anne.
Gelir mi gelmez mi bilmem ama başı dertte değildir umarım.

4-EMİR CÜMLESİ:

Emir cümleleri, bir eylemin yapılmasını veya yapılmamasını “buyruk, komut, talimat, ferman” şeklinde ifade eden cümlelerdir. Emir cümlelerinin yüklemi “emir kipi” ile çekimlenmiş fiilden oluşur. Ancak bazen, vurgu/tonlama yardımıyla farklı kiplere de emir anlamı yüklenebilmektedir.

Örnekler

Oku.
Ben gelene kadar yemeği hazırlasın.
Kovaya su doldur ve hemen arabayı yıka.
Saat 12’den önce evden çıkmayın.
Ben gelmeden bilgisayarı açma.
Bundan sonra ablanın kalbini kırmayacaksın.


5-ÜNLEM CÜMLESİ

Vurgu/tonlamanın en yoğun kullanıldığı cümle çeşitleridir. Ünlem cümleleri, “sevinç, üzüntü, korku, şaşkınlık, acıma, kızgınlık, hüzün, hayıflanma, coşkunluk, tehdit vb.” duyguları vurgu/tonlama ve bazı kelimelerin de yardımıyla etkili şekilde ifade etmeye yarayan cümlelerdir. Ünlem cümlelerinin sonuna ünlem işareti konulur.

 Örnekler:

Neydi o ses öyle!
Harika bir fikir geldi aklıma!
Off yine başıma ağrı girdi!
Hey inşaat alanına dikkat et!
Eyvah babam da gelecekmiş!
Ne kadar da güzel bir bebek bu!
Oraya gitmene izin vermiyorum!
İmdat! Düşüyorum!


6- KOŞUL- ŞART CÜMLESİ

Bir olayın veya durumun gerçekleşmesinin, başka bir olayın veya duruma bağlı olduğunu belirten cümlelere koşul-sonuç (şart-sonuç) cümleleri denir. Bu tür cümlelerde birinci bölüm (yan yargı) koşul, ikinci bölüm ise o koşula bağlı olarak ortaya çıkan sonuçtur (temel yargı).

  Türkçede koşul anlamı asıl olarak “-se” şart ekiyle sağlanır. “ise”, “-ince”, “-dikçe”, “mi”, “ama”, “üzere”, “yeter ki” ile de koşul anlamı sağlanabilir.

Örnek(ler)

» Ödevini yaparsan  oyun oynayabilirsin.
Bu cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılabilmesinin bağlı olduğu koşulu belirtmektedir. (oyun oynayabilmesi hangi koşula bağlı? → ödevini yapmasına)
» Temiz bir dünya istiyorsan  yerlere çöp atma.
» Müzik dinleyebilirsin ama sesini fazla açmayacaksın.
» Bizim buralara yağmur yağdıkça her yer toprak kokardı.
» Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin.
» Akşam baban gelsin, alışverişe çıkarız.
» İstediğin her şeyi alırım, yeter ki sınıfını geç.

 UYARI  Cümleye istek, dilek anlamı katan –se, -sa ile koşul anlamı veren –se, -sa ekini karıştırmamak gerekir. İstek cümleleri de –se, -sa eki almasına rağmen, koşul anlamı taşımaz.

Örnek(ler)
» Otobüsle gelmese de trenle gelse.


C- YÜKLEMİN YERİNE GÖRE CÜMLELER


Cümlede, normal şartlarda yüklemin bulunması gereken yer, cümlenin sonudur. Fakat bazen, şiir mısralarında, günlük konuşma cümlelerinde veya üslup özelliği olarak yüklemin yeri değişebilmektedir.

Yüklemin yerine göre cümleler 3 ye ayrılır.

1-KURALLI (DÜZ) CÜMLE

Türkçenin cümle yapısında özne başta, tümleçler ortada, yüklem ise sondadır. Bu sebeple yüklemi sonda olan cümlelere “kurallı cümle” ya da diğer bir ifadeyle “düz cümle” denilmektedir.

Örnekler

Masasının üzerindeki bütün kitapları rafa kaldırdı.
Bir gün hayallerine ulaşacağına inanıyorum.
Onun yalnızlığına yürek dayanmaz.
Saçlarımı her gün farklı şekilde taramaktan keyif alıyorum.
Leyla, gecenin en zarif isimlerindendi.

2-DEVRİK CÜMLE

Yüklemi sonda değil, başta veya ortada olan cümlelerdir. Başka bir ifadeyle yüklemi özne veye tümleçlerden önce gelen cümleler “devrik” cümlelerdir.  (Devrik cümlelerin öğelerini kolaylıkla bulabilmek için cümleyi kurallı cümleye çevirmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.)

Örnekler

Heyecandan daha sınava girmeden unuttum bütün bildiklerimi.
Günü geldiğinde anlayacaksın ne demek istediğimi.
Geçmez günlerimin sessiz avuntusudur avuçlarımdaki busen.
Bir dost gerek beni bu diyardan alıp götürecek

3- EKSİLTİLİ CÜMLE
Eksiltili Cümle
Yüklemi bulunmayan cümlelerdir. Yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılan cümlelerdir.
 Örnek:
 "Karşımızda geniş ve yemyeşil bir ova... Onun tam ortasında küçük ama çok güzel bir göl..."
cümlelerinde yüklem yoktur. Üç noktalar yüklemin eksik olduğunu gösterir. Ancak biz cümlede "vardı, görünüyordu, bulunuyordu" gibi bir yargının verilmek istendiğini anlıyoruz. Öyleyse bu cümleler eksiltili cümlelerdir.

* İsim cümlelerinde yüklemi oluşturan ekfiilin bulanmaması da cümleyi eksiltili hale getirir.

Örnek:

"O bana senden daha yakın."
cümlesinde yüklem olarak düşünülen "yakın" sözü "-dır" ekfiilini açık olarak almadığı için cümle eksiltili sayılır. Çünkü biz, "-dır" ekfiili bulunmadığı için cümleye ayrı bir yüklem verebiliriz. Yukarıdaki örneğin sonunda "... yakın olmalı, yakın duruyor" gibi değişik yüklemler düşünebiliriz.

* Kimi sıralı cümlelerde birinci cümlenin yüklemi söylenmezse cümle yine eksiltili olur.

Örnek:

"Önce biraz ders, ardından top oynamaya gidildi."
cümlesinde "ders" sözü yargıya bağlanmamıştır. Ancak biz cümleye virgülden önce "yapıldı, çalışıldı" gibi bir yüklem getirebiliriz. Öyleyse okuyucunun yorumuna bırakılan bu cümle de eksiltilidir.

* Konuşmalarda çoğu zaman eksiltili cümleler kullanılır.

- Beni kim aradı?
- Arkadaşın. (eksiltili cümle)
- Saat kaçta?

- İki buçukta.(eksiltili cümle)


D- YAPISINA GÖRE CÜMLELER

Yapısına göre cümleler, bir manada içindeki yüklem sayısına göre cümle demektir. Yapısına göre cümleler - 1-BASİT CÜMLE    2-BİRLEŞİK CÜMLE  3- SIRALI CÜMLE ve  4- BAĞLI CÜMLE olmak üzere 4'e  ayrılır.


1-BASİT CÜMLE

Tek bir durumu, tek bir duyguyu düşünceyi, tek bir yargıyı anlatan ve bunu da tek bir yüklem ile sağlayan cümlelere “basit cümle” denir. Basit cümlelerde yüklem haricinde şunlar yer almaz:
İkinci bir yüklem (ek fiil ya da kip ekleriyle çekimlenmiş bir sözcük)
Fiilimsi
ki bağlacı
“-se, -sa” şart kipi ile çekimlenmiş sözcük

Örnekler:
Yarın hava daha güzel olacakmış.
Meydandaki kuru kalabalık bizi iyiden iyiye bunalttı.
Güzelim saçları genç yaşta döküldü.
Bu hafta sonu için günü birlik bir gezi planladık.

ÖNEMLİ UYARI: Basit cümle demek “kısa cümle” demek değildir. Yukarıda belirttiğimiz kriterlere uygun uzun cümleler de basit cümle olarak nitelendirilir.
Örnekler:
Caddenin bitimindeki marangozda, semtin en yaşlı esnafı Hasan Amca büyük bir azimle işini yapıyordu. (Basit cümle)
Fabrika atıkları, kanalizasyon suları ve kimyasal atıklar, akarsuların ve göllerin kirliliği ile birlikte çok sayıda sağlık sorununu da beraberinde getirmektedir. (Basit cümle)

2-BİRLEŞİK CÜMLE

İçinde birden fazla yüklemi olan, dolayısıyla birden fazla yargı taşıyan cümlelere birleşik cümle denir. Bu cümleler, girişik birleşik, ki’li birleşik, iç içe birleşik yapıda olabilir. Şartlı cümleler de birleşik cümle olarak kabul edilmektedir.

Birleşik cümle kendi içinde 4'e ayrılır.

2.1. Girişik Birleşik Cümle

İçinde fiilimsi türünden bir sözcük (isim fiil, sıfat fiil, zarf fiil) bulunan cümleler “girişik birleşik cümle” olarak isimlendirilmiştir.
Fiilimsinin bulunduğu söz öbeği yan cümlecik, asıl yüklemin bulunduğu bölüm ise temel cümle olur.
Cümlede ne kadar eylemsi varsa o kadar yan cümlecik bulunur.

Örnekler:

Üç yaşına gelince / okumayı öğrenmişti.
Yan C.  (Zarf Fiil Eki)       Temel C.
(Yan cümle, temel cümlenin zarf tümleci görevinde kullanılmıştır)
Bu olaya kayıtsız kalan insan / merhamet duygusunu yitirmiştir.
Yan C.                (Sıfat Fiil Eki)                  Temel C.
(Yan cümle, temel cümlenin öznesi görevinde kullanılmıştır)
Onca yıldan sonra bizleri terk edişine / anlam veremiyordum.
Yan C.                             (İsim Fiil Eki)               Temel C.
(Yan cümle, temel cümlenin dolaylı tümleci görevinde kullanılmıştır)

2.2. Ki’li Birleşik Cümle

Kendisinden önce gelen temel cümle ile kendisinden sonra gelen yan cümleyi birbirine bağlayan “ki” bağlacıyla oluşturulmuş cümlelerdir. Bu tür cümlelerde bulunan “ki”, Farsçadan Türkçeye geçen bir “ki” bağlacıdır. Bu nedenle bu tür cümleler Türkçenin yapısına tam olarak uygun değildir. Aşağıdaki örneklerde temel cümlenin  “ki” bağlacından önce, yan cümlenin ise sonra kullanıldığını görebilirsiniz.
Örnekler:
Biliyorum ki pişman olacaksın.
Temel C.    /    Yan C.
Pişman olacağını biliyorum. (Türkçe cümle yapısına uygun hali)
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.
Temel C.  /           Yan C.
Gözlerimin rengini unuttuğunu duydum. (Türkçe cümle yapısına uygun hali)
İtiraf etmeliyim ki ona hiç bir zaman doğruları söyleyemedim.
Temel C.               /                         Yan C.
Ona hiç bir zaman doğruları söylemediğimi itiraf etmeliyim. (Türkçe cümle yapısına uygun hali)

2.3. İç İçe Birleşik Cümle

İki cümlenin iç içe geçmesiyle oluşmuş cümlelerdir, başka bir deyişle bir cümlenin, başka bir cümle içinde yer aldığı cümlelere “iç içe birleşik cümle” denir. Tek başına bir yargıya sahip olan temel cümle ile onun ögesi konumundaki başka bir yargıya sahip cümle iç içe geçerek bu tür cümleleri oluşturur.  İç içe birleşik cümlelerde temel cümlenin yüklemi genellikle “demek, sanmak, zannetmek, farz etmek, bilmek, görmek, görünmek, düşünmek” fiillerinin çekimli şeklidir.
Örnekler:
Birazdan geliyorum, dedi.
Yan C.                       Temel C.
Adalet her zaman eşitlik demek değildir, diye belirtti.
Yan C.                                            Temel C.
Ben bu iş birazdan biter diye düşünüyordum.
Yan C.                                         Temel C.
Atatürk, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini benimsemiştir.
Yan C.                                           Temel C.

2.4. Şartlı Birleşik Cümle

-se, -sa şart eki almış cümlenin, temel cümleyi çeşitli açılardan tamamladığı cümle çeşididir. Bu tür cümlelerde yan cümle zarf görevindedir.
Örnekler:
Hava sıcak olursa camları açarız.
Yan C.                  Temel C.
Adalet olmazsa huzur olmaz.
Yan C.                   Temel C.
Elindekilerin kıymetini bilmezse çabucak kaybeder.
Yan C.                                           Temel C.
Bu kadar hızlı gidersek kaza yapabiliriz.
Yan C.                                           Temel C.
Acı ne kadar büyükse, sabır da o kadar büyüktür.
Yan C.                                           Temel C.

3-SIRALI CÜMLE


Birden fazla tamamlanmış cümlenin anlamsal bir bütünlük içinde sıralanarak oluşturulduğu cümlelerdir. Aralarındaki anlam ilişkisi, ortak cümle, ortak kip, şahıs ekleri vb unsurlarla pekiştirilir. Sıralı cümleler, birbirinden virgül (,) veya noktalı virgülle (;) ayrılır.

NOT: Sıralı cümlelerin bir bölümünde ögelerinden en az birisi ortak olan cümleler yer alırken, bir bölümünde ise ögelerinden hiçbiri ortak değildir. Ortaklığı bulunan cümlelere “bağımlı sıralı cümle“, ortaklığı bulunmayan cümlelere ise “bağımsız sıralı cümle” adı verilmektedir.

Örnekler

Doktor geldi efendimiz; yatağınıza bekliyorlar. (Bağımlı Sıralı Cümle)
1. cümle: Doktor geldi efendimiz. (kim geldi = doktor)
2.cümle: Yatağınıza bekliyorlar. (kim bekliyor = doktor)
Ortak Öğe: Özne (Doktor)
Ben çalışıyordum, o eğleniyordu. (Bağımsız Sıralı Cümle)
1. cümle: Ben çalışıyordum.
2.cümle: O eğleniyordu

Ortak Öğe:

Annesi buraya kadar geldi, oğlunu sordu. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Özne)
Bu albümü Türkiye’de çıkardı, sattı. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Nesne)
Murat her pazartesi bize gelir, perşembe dönerdi. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Özne)
Bu ihtiyar teyzeyi herkes sever ve sayardı. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Belirtili Nesne)
Karadenizin havası güzel, suyu güzel, doğası yemyeşil. (Bağımlı Sıralı Cümle –Tamlayan)
Koridorda dört kişi vardı; biri, bize doğru yaklaştı. (Bağımsız Sıralı Cümle)
Gel demesi kolay; git demesi zordur. (Bağımsız Sıralı Cümle)

4. BAĞLI CÜMLE

İki veya daha fazla cümlenin “ile, ve, ama, fakat, lakin, çünkü, meğer, veya, halbuki” gibibağlaçlarla birbirine bağlandığı cümlelerdir. Bu tür cümleler birbirlerine anlamca bağlı olsalar da yüklemleri, özneleri ya da diğer öğeleri farklılık gösterebilir. Tıpkı sıralı cümlelerdeki gibi unsurlarının biri veya birden fazlası ortak olarak kullanılan bağlı cümleler bulunduğu gibi, hiçbir unsuru ortak olmayan bağlı cümleler de vardır.

ÖNEMLİ: Bağlı cümle ile sıralı cümle arasındaki fark, cümleleri ayırırken kullanılan unsurlardır. Bağlı cümlelerde bağlaçlar, sıralı cümlelerde ise virgül veya noktalı virgül kullanılır.

Örnekler:
Manzara güzeldi ve hemen fotoğraf makinemi kaptım.
Kitaplarla arası iyi değil sanıyordum, meğer tam bir kitap kurduymuş.
Dışarı çıkarken montunu almalısın; çünkü yağmur yağacak.
Ölmek kaderde var lâkin vatandan ayrılışın ızdırabı zor.
Bana ne diller döktü meğerse hepsi yalanmış
Anası böyle söyledi gene de gidip kocasına söyledi